1-
Zaman Sıçrayıcılığı Tarihçesi
Zaman
sıçrayıcıları için zaman değişken (değiştirilebilir) bir olgu olduğundan böyle
bir tarihçe yazmaya kalkmak saçmalıktır ve yazılmamıştır, bulunmamaktadır.
2-
Zaman Sıçrayışı Nedir, Nasıl Yapılır?
Zaman sıçrayışı,
sıçrayışı yapan için bulunduğu zaman ve mekândan, paralel bir diğer evrendeki
aynı mekâna, fakat farklı bir zamana yapılan yolculuktur. Bunu zihinsel
gelişimi yeterli olan tüm canlılar yapabilir. İnsanlar için öğrenilebilir bir
meditasyon türü diyebiliriz zaman sıçrayışı için. Zaman sıçrayışı meditasyonu,
meditasyonu yapan zaman sıçrayıcısının tecrübesine, zindeliğine ve diğer çevre
şartlarına göre; bulunulan zamanda yaklaşık altı saat ile kırk sekiz saat
arasında bir sürede gerçekleşir. Meditasyon sonucu maksimum on güneş yılı ileri
veyahut on güneş yılı geriye gidilebilir. Zamanda minimum ileriye gidilebilecek
güvenli sıçrayış, bulunulan tarihten bir hafta sonrası olarak belirlenmiştir.
Daha yakın bir zamana sıçramak istenip meditasyon süresi de sıçramak istenilen
zamanı geçerse ileri yakın zaman paradoksu adı verilen olay gerçekleşir. Kişi
zaman sıçrayışı meditasyonunu zamanda ileri sıçramak amacıyla yapmakta fakat
sıçramak istediği zaman çoktan geride kalmıştır. Böylece zaman sıçrayışı meditasyonundan
asla çıkamaz. Zaman paradoksuna yakalanmıştır. Zamanda geriye doğru sıçrarken
de aynı şekilde dikkatli olunmalı, minimum bir haftalık güvenli süreye
uyulmalıdır. Örneğin yalnızca dün, iki gün önce gibi değişken tarihlere
sıçramaya niyet edilip uzun süren bir meditasyona başlanırsa (meditasyon otuz
altı veya kırk sekiz saat gibi bir süre boyunca devam ederse) sıçranılacak
zamanda yine meditasyonda olunacağından zaman sıçrayıcısı meditasyondan asla
çıkamaz ve geçmiş zaman paradoksu denilen sorun ortaya çıkar.
Zaman
sıçrayışı yapacak kişi, (zaman sıçrayıcısı) tarihi değiştirirken (zamanda
sıçrarken) var olan sonsuz sayıdaki paralel evrelerden birine sıçramış olacağı
için meditasyona başladığı bedenden de farklı bir bedende bulacaktır kendini.
Yani zamanda sıçrayan biri gezegende meditasyona başladığı aynı noktada,
paralel bir evrende, farklı bir bedene de sıçramış olur. Bir nevi zihnin
yolculuğudur bu. Zaman sıçrayıcısının sıçrayıştan sonra kendini bulduğu beden,
zaman sıçrayıcısının hazırlanması için daima uyku halinde, zinde, çok genç
(çocuk, bebek) ya da çok yaşlı (bunak vs.) olmayan; cinsiyeti, eğitim durumu,
mesleği ve benzeri özellikleri belirsiz, rastgele bir beden olacaktır. Zaman
sıçrayıcısı yaşadığı tüm anları hatırlar (anıları yeni beynine yüklenir),
bulunduğu yeni mekân, zaman ve beden de; yeni bedeninin, zamanının, mekanının
şartları uyku halindeyken eksiksiz ve yanlışsız olarak öğrenilerek tam uyum
sağlanmış olur.
Zaman sıçrayıcısı da tüm canlılar gibi ölümlüdür. Sıçradığı
tüm zamanlarda, bulunduğu tüm mekanlarda ve yaşadığı tüm bedenlerde beden
sağlığına (kendine) azami dikkati göstermeli, kendini korumalıdır. Zaman
sıçrayıcısı bulunduğu beden ve zamanda ölürse (zihni meditasyon yapamayacak
derecede zayıf düşerse, zihnin bulunduğu beden meditasyonu gerçekleştirecek
enerjiden yoksun kalırsa vs.) zamanda sıçrayış meditasyonunu
gerçekleştiremeyeceğinden zihni söner, bedenle birlikte ölür. Zaman sıçrayıcısı
eğer zamanda sıçrama konusunda ustalaşırsa sayısız beden, paralel evren ve zaman
değiştirerek neredeyse sonsuza dek (zaman sıçrayıcılığı başladığından beri) var
olabilir. Bunu hala sürdürenler olduğu -tam olarak kesin olmamakla birlikte-
tahmin edilmektedir. Fakat zaman da uzaydaki -evrendeki- diğer her şey gibi
sonludur ve bitecektir. İşte bu sebepten dolayı asla sonsuza dek var olan bir
zaman sıçrayıcısı bulunmamaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder